Otağ, yangın yönetim merkezini gökyüzüne taşıyacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle orman yangınlarıyla mücadelede kullanılmak üzere yerli ve milli kaynaklarla üretilen T70 helikopterin yanı sıra 4 Air Tractor uçak ve insanlı keşif uçağı OGM'ye teslim edildi. Erdoğan, helikoptere 'Nefes', insanlı keşif uçağına da 'Otağ' ismini verdi.

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, OGM envanterine yeni katılan helikopter, uçak ve insanlı keşif uçağının orman yangınlarında hava filosunun gücüne güç kattığını söyledi. Karacabey, Türkiye ile birlikte sadece 5 ülkede kullanılan insanlı keşif uçağının yangın yönetim merkezi olduğunu söyleyerek şöyle dedi:

"Otağ, yerde kurulmuş bir savaşın, bir operasyonun yönetildiği merkezdir. İsmin özel bir anlamı var. Otağ bizim yerde kurduğumuz yangın yönetim merkezini gökyüzüne taşıyan araç görevi görecek.

Karadayken yangın mahallini izleyip, gözetip oradaki araçları, ekipleri, yangının seyrini yerden izlerken, onu yönetirken, o, karargahımızı gökyüzüne taşıyıp, oradan yangını tıpkı yerdeymiş gibi, sahanın tamamını görüyormuş gibi yönetmemizi sağlayacak bir araç. Uçağın kendi bedeli kadar üzerine takılan donanımların bedeli var. Otağ, bu donanımları ile sahadan bilgileri derleyip toplayıp bize iletecek, biz de sahanın tamamını görüyormuş gibi yangını yönetebileceğiz.

Oradaki ekiplerimize, yol durumuna, ateşin ilerlemesine ilişkin bilgileri bize verecek. Yangını yönetecek kişinin doğru, isabetli kararlar almasını sağlayacak bir sistemden bahsediyoruz."

‘SINIFINDA DÜNYANIN EN İYİ UÇAĞI’ 

Karacabey, keşif uçağının sadece yangınlarda kullanılmayacağını belirterek, "Diğer ormancılık çalışmalarında, orman envanteri yapma sırasında bu uçağın üzerine takılan ekipmanlar çok ciddi katılar sağlayacak.

Tarım arazileri üzerinde uçtuğunda ekili alanların, sulama alanlarının miktarını belirlemede de çok büyük katkılar sağlayacak. ABD, Kanada, Portekiz ve Avusturalya’da kullanılıyor; fakat bizim uçağımıza takılı ekipmanlar diğer ülkelerdekine göre daha ileri teknolojiye sahip olduğu için sınıfında dünyanın en iyi uçağından bahsediyoruz. Kamera sistemleri, birçok katmanı aynı anda görebilen aynı zamanda termal özelliği olan sıcak noktaları tespit edebilen yüksek çözünürlüklü kameralara sahip.

Yerde 18 santimetreden daha büyük bütün cisimleri tanıyıp ayırt edebilecek kamera sistemine sahip. Yapılan usulsüz müdahaleler, tarlaların sınırlarında taşma olmuş mu, madencilik sahalarında izinler dışında bir takım çalışmalar var mı, orman zararlıları var mı bu uçakla bütün bunları tespit etmemiz mümkün. Uçağımız bir nevi kara destek sistemi görevi görecek" diye konuştu.

DEPREMDE DE KULLANILABİLECEK 

Karacabey, uçağın deprem gibi afetlerde de aktif olarak kullanılabileceğini vurgulayarak, "Amerika’dan sonra dünyada orman yangınlarını İHA ile tespit eden ikinci ülkeyiz. Görev verildiği zaman özellikle kritik havalarda, kritik alanlarda keşif uçuşu yapacak. Hassas ölçüm sistemleri bulunması sebebi ile geçtiğimiz günlerde Hatay üzerine bir uçuş gerçekleştirdik. Deprem öncesi ve sonrası durumu gözler önüne serebiliyor" dedi.

Karacabey, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerli helikoptere 'Nefes' ismini vermesiyle ilgili de, "Ormanlarımız bizim sağlıklı nefes kaynağımız. O helikopterimiz ve bu uçaklarımız da yangınların sönmesini sağlayan araçlar olduğu için, nefesimizi sağlayan ormanları koruduğu için Sayın Cumhurbaşkanımız yerli ve milli helikopterimize ‘Nefes’ ismini verdi" diye konuştu.

HAVA FİLOSU GÜÇLENDİ 

OGM envanterine katılan yeni araçlar ile orman yangınlarıyla mücadelede güçlü bir hava filosu oluşturuldu. Bu yıl 75 helikopter, 21 uçak, 8 İHA olmak üzere toplam 104 hava aracıyla orman yangınlarına karşı mücadele edilecek. OGM hava güçlerinin 2000'li yılların başında 85 ton olan toplam su atma kapasitesi, bu yıl itibarıyla toplam 431 tona ulaştı. Önümüzdeki 5 yıl içinde, yangın söndürme filosu, ağırlıklı olarak yerli ve milli kaynaklardan temin edilecek 41 hava aracı ile daha da güçlendirilecek. Bu kapsamda yerli ve milli Atak-2 helikopterinden dönüştürülerek üretilecek olan ve 4 ton su atma kapasitesine sahip 10 helikopter için Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ ile 208 milyon dolarlık sözleşme imzalandı.

Orman yangınlarıyla mücadelede bu yıl 1546 arazöz, 2 bin 456 ilk müdahale aracı ve diğer iş makineleriyle toplam 4 bin 981 kara aracı sahada olacak. Bu sayı 2002 yılında 1107 iken 21 yılda 4 kat artırılmış oldu. Orman yangınlarıyla mücadelede 25 bin orman personeli ve 462 kişilik Orman Arama Kurtarma Timi de kara gücünün asli aktörleri olarak görev yapacak.

Denizde boğulmaları önlemek için tasarladıkları araçla Teknofest'te 3'üncü oldular.

Aldığı otomobilin sahibi, ‘para hesaba geçmedi’ diyerek darbetti

İlişki isteğine ret cevabı veren sevgilisini darbetti

İzmir'de 6 işçinin öldüğü vinç kazasında 7 şüpheli hakkında 15'er yıl hapis istendi

Denizde boğulmaları önlemek için tasarladıkları araçla Teknofest'te 3'üncü oldular

Kayseri'de 4 lise öğrencisi, denizde boğulma vakası geçiren kişileri kurtarmak için tasarladıkları 4 motorlu araçla Teknofest’te 3'üncü oldu. Takım kaptanı Ertuğrulhan Yağmur (15), "Ürünümüz su üstünde ve su altında kurtarma sağlıyor, müdahale ve görüntüleme yapabiliyoruz. Bu yüzden dünyada da bir ilk" dedi.

Kayseri'deki, 50. Yıl Dedeman Fen ve Teknoloji Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri Ertuğrulhan Yağmur, Beşir Yasin Kalın, Ahmet Taha Demir ve Fikri Eren Yıldırım, denizde boğulma vakası geçiren kişilere müdahalede kullanılması için 2 aylık çalışmayla su üstünde ve altında yaklaşık 40 kilometre hızla gidebilen 4 motorlu araç tasarladı.

Hazırladıkları projeyle İstanbul'da düzenlenen Teknofest'e katılan öğrenciler, 'İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması Sağlık ve İlk Yardım' kategorisinde 6 bin kişinin arasından Türkiye 3'üncüsü oldu.

Projeyi anlatan Ertuğrulhan Yağmur, "Cankurtaranla alakalı çok fazla bir ürün yapılmadığını fark ettik ve herkes kendi fikirlerini koyarak adım adım bu projeyi yaptık. Ürünümüz su üstünde ve su altında kurtarma sağlıyor. Suyun altında müdahale ve görüntüleme yapabiliyoruz. Bu yüzden de bu ürün, dünyada bir ilk. Benzer ürünler var ama sadece su üstüne müdahale edebiliyor. Bizim ürünümüz su altına da müdahale edebilmesiyle bir farklılık sağlıyor" diye konuştu.

'SUNUMUMUZU YAPTIK VE 3'ÜNCÜ OLDUK' 

Ürünün tasarım sürecini anlatan Yağmur, "Bu ürünü yapmak yaklaşık 2 ayımızı aldı. Yapım aşamasında 13 günlük bir baskı sürecimiz vardı. Kompost üretim tekniği olan strafor plaka eksiltme planına yöneldik ve bu sayede daha hızlı ve daha pratik bir yöntem uyguladık.

Ürünümüzü yaparken malzeme eksikliğiyle karşılaştık ama onun dışında hiçbir sıkıntımız olmadı. Teknofest için raporlarımızı yazdık. Modelledik ve ardından kalıbımızı oluşturduk. Daha sonra Teknofest yarışmasına gidip sunumumuzu yaptık ve 3'üncü olduk" dedi.

'DAHA OTONOM BİR ARAÇ ELDE ETMEYİ İSTİYORUZ' 

Ürünün birçok alanda kullanılabileceğini söyleyen Beşir Yasin Kalın ise "Ürünümüz şu an sadece cankurtaran olarak görev yapsa da ileride birçok farklı alanda kullanılacağına inanıyoruz.

Su altı araştırma aracı, barajlardaki hasar tespitinde, askeri sektörde istihbarat aracı olarak ve bunun yanı sıra düşman unsurlarının ülkemize gerçekleştirmek isteyeceği su altı sızma eylemlerini durdurabilecek bir araç. Ürünümüze farklı özellikler katarak daha otonom bir araç elde etmeyi istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'YARIŞMADA ÜRÜNÜMÜZE BÜYÜK İLGİ VARDI' 

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Can Yıldız da çalışmayla ilgili "İnsan ciğerleri oksijensiz kaldığında ilk 3 dakika içinde ilk yardım müdahalesi yapılırsa tekrar hayata dönebilir.

Batan kişinin 3 dakika içinde kurtarılıp, kenara getirilmesini sağladık. Ürünümüz arkasında bulunan 4 motor sayesinde hızlı bir şekilde batan kişiye ulaşıyor. Yarışmada ürünümüze büyük bir ilgi vardı. Bizim kategorimizde 6 bin kişi vardı. 3'üncü olduk. Ürünü okulumuzun imkanlarıyla gerçekleştirdik" dedi.

0 Yorum

Yorum Gönder

300 X 250 Reklam Alanı

Puan Durumu

300 X 250 Reklam Alanı