'Musluk suyu içilir mi?' sorusuna son nokta koyuldu

Büyükşehir Belediyesi İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü Su Arıtma Dairesi Başkanı Hakan Alpsoykan, sıklıkla gündeme gelen "Musluk suyu içilir mi" tartışmalarına son noktayı koydu. Alpsoykan, GÜNDEME BAKIŞ'a yaptığı açıklamada şebeke sularının hem Sağlık Bakanlığı tarafından hem de İZSU'nun ilgili birimlerince sürekli olarak denetlendiğini belirterek, "Sadece İzmir'in değil, bir aksi durumu su idareleri veya belediyeler halkla paylaşmadığı sürece Türkiye genelinde bütün şebeke suları içilebilir. Çünkü bunlar hem Sağlık Bakanlığı tarafından denetleniyor; hem de bizim kendi laboratuvarlarımız tarafından denetleniyor. 2008 yılında bir arsenik durumu yaşanmıştı, halk bilgilendirildi ve su parası alınmadı. Dolayısıyla İzmir'de bütün akan sular içilir biz ya da Sağlık Bakanlığı aksi bir açıklama yapmadığı sürece..." dedi. 

"ASBEST SOLUNURSA ZARARLIDIR"

Geçtiğimiz Büyükşehir Belediye Meclisinde yaşanan "Asbestli gemi" tartışmaları sırasında Cumhur İttifakı kanadından gelen "Asbestli su boruları" açıklamasına yönelik de konuşan Alpsoykan, "Asbestli borudan, su taşıyan borudan kansorejen bir madde çıkmaz. Asbest; teneffüs, soluma yoluyla ciğere alınırsa kansorejendir. Çimento içinde oluşan bir oluşumdur asbest. Diyelim ki o boruda bir patlak, çatlak oldu tamirat yapılacak, orada canavar ile kesim olursa ki böyle bir şey de mümkün değil. Yani kısacası asbestli boru böyle bir durum gerçekleşirse tamiratı yapan insanlara zarar verebilir. Yoksa asbestli boru içinden geçen sudan bir zarar olmaz. Geçtiğimiz günlerde bu açıklamalar yine gündeme getirilmeye çalışıldı ancak çok cılız bir ses geldi. İnsanlar bilmediği şeyden korkarlar, biz de bilgilendiriyoruz. Asbest yüklü gemi gelecek, o gemi sökülürken oradaki işçiler maskesiz olarak soluduğunda o asbesti, kansorejen etkisi vardır, suyun geçtiği borudaki suyu içmenin kansorejen etkisi yoktur. Asbest teneffüs edildiğinde zararlıdır" açıklamasında bulundu. 

"ŞEBEKE SUYU SATILAN SUDAN DAHA SAĞLIKLI"

Kaynak suları ile musluk sularının arasındaki tat farkının neden kaynaklandığını da açıklayan Alpsoykan, "İçilen kaynak sularında yani şaşal sularda sertlik derecesi düşüktür. Sertlik derecesi düşük olan suyun içimi kolaydır. Bizim barajlarımızdan sağlanan sertlik derecesi ise yaklaşık 11-13 derece arasındadır. Kuyulardan, yeraltından sağlanan suların sertlik derecesi ise 30-33 civarındadır. Sertliği de suyun içindeki kalsiyum, magnezyum miktarları belirliyor. Aslında sert sular, kuyu suları insan sağlığı için daha yararlı, çünkü kalsiyum, magnezyum gibi değerleri alıyorsunuz. İçiminde size; bizim 'Estetik' dediğimiz güzel içim vermiyor. Esprisi bu ve bütün şebekelerdeki sular aslında hijyenik açıdan da dışarıda satılan sulardan çok daha güvenlidir. Çünkü sürekli kontrol ediliyor ama onun lezzetinde olmaz" dedi. 

"BEN DE ÇOCUKLARIM DA MUSLUK SUYU KULLANIYORUZ"

Kendisinin de uzun yıllardan beri musluk suyu tükettiğini kaydeden Hakan Alpsoykan, "Tahtalı Barajından gelen su bu zamanlarda ılıktır, 11-12 sertlik derecesindedir. Siz o suyu alın 1 saat buzdolabında tutun, göreceksiniz ki lezzeti çok iyi durumda. Ben 25 seneden beri o suyu içiyorum, çocuklarım da o suyu içiyor. Sağlık açısından musluk suyunun hiçbir zararı yok, hatta yararı var zararı yok" diye konuştu. 

ELEŞTİRİ GELMİŞTİ

Cumhur İttifakı Aliağa Meclis üyesi Hakan Şimşek Ağustos Ayı Meclisinde asbestli gemiye ilişkin yaptığı konuşmada, “Daha geçen aylarda İZSU’nun bir haberi vardı ‘Dikili’de asbestli su borularını değiştiriyoruz’ diye. Yıl 2022. Hala asbestli su borusu var" eleştirisinde bulunmuştu. 

181 Yorum

Yorum Gönder

300 X 250 Reklam Alanı

Puan Durumu

300 X 250 Reklam Alanı