Ramazan ayı boyunca geniş sofralar kuruldu. Hemen her iftar sofrasında, bayrammış gibi şerbetli tatlılar yer aldı. Sorun şu ki; bu kez Şeker Bayramı ve gerçekten tatlılar çoğunuz için kaçınılmaz… Bir önceki yazımda bu konuda, “10 maddede tatlıyla mücadele” tüyolarımı verdim. Hepsi keyifle uygulanabilirdir.

Eğer bu yazımı kaçırdıysanız; bayramda gün içi yediğiniz tatlılar kan glukozu ve iştah seviyenizin ayarlarını bozmuş olabilir. Bu nedenle de bayram sofrasına çok aç oturma ihtimaliniz yüksek. O halde sıra bayram sofrasında ne yapacağımıza geldi. Birlikte öyle bir sıralama yapalım ki; iştahınız, enerji alımı ve kilo durumunuz kontrol altında kalsın.

İşte size “Işın Sayın Yöntemi ve İştah Kontrolünde Sihirli Sıralama”:

1. En önemli birinci kural: “Asla biri bitmeden bir sonrakine geçmeyin ve bu sıralamayı ezberleyip, uygulayın.”
2. En önemli ikinci kural: Her bir adımda çok çiğneyin. Ağızdaki lokma püre haline gelsin. Sonra yutun. Sonra çatalı tekrar elinize alıp doldurun. Çiğnerken elleriniz boş olsun. Aksi halde elinizde dolu çatal, zihninizde ise; dolu çatalın “yut artık” şeklindeki baskısı… Fazla dayanamayıp yutacaksınız. Oysa çok çiğnemek en önemli tüyolardan biridir ve bunun bir alışkanlık haline gelmesi; sizin “bu detayı uzun dönem kararlılıkla tekrar etmenize” bağlıdır. Caymayın.
3. Önce mutlaka 1 su bardağı su içip bitirin.
4. Az miktarda yani tadımlık çorba bitsin.
5. 1 kase cacık / yoğurt / yoğurtlu sebze karışımı gibi bir seçenek varsa onu bitirin.
6. Az yağlı 1 kase salatayı çok çiğneyerek bitirin.
7. 1 porsiyon ana yemeğin yağlarında tasarruf edin. Örn: Tavuğun derisini çıkarın. Etin iç yağlarını bıçakla çıkarın. Sebze bakliyat yemeklerinin çatalla tanelerini susuz olacak şekilde tüketin. Köfteye, ete,  tavuğa peçete bastırıp fazla yağı aldırın. Kimsenin ne dediği ve düşündüğü sizden değerli değil. Açıklamayı gün boyu alınan yağlı şekerli tatlılar ile yapabilirsiniz.
8. Geriye favoriniz olan pilav, makarna, patates püresi gibi karbonhidrat kaynakları kaldı, fakat doymuş olmanız mümkün… İşte güzel yanı da bu… Kilo almanızı kolaylaştıran karbonhidrat kaynaklarını en sona bırakmanız, porsiyonu tadımlık tüketebilmenize yardımcı olacaktır. Ya yemeyin ya da “tadımlık” tüketin. Çünkü öncelik; her zaman vücudunuzun temel ihtiyacı olan besinlerdedir. Gün boyu ister istemez tatlılardan gelecek şekilde yeterince karbonhidrat tüketmiş oldunuz zaten, öyle değil mi?...
9. Ramazan ayı boyunca ve bayramda gün içinde yediğiniz tatlıları, yedikten sonraki pişmanlık ve mutsuzluğu hatırlayın. Ya iki çatal tadım yapın ya da yemeyin.
10. Gece ara öğün terörünü unuttum sandınız ama yanıldınız. Dilediğiniz kadar şekersiz çay, kahve, bitki çayı ve su tüketerek ekstra kalori almadan oyalanın. Önemli olan yiyip içenlere eşlik ederken, daha fazla kalori yüklenmemek, mide hacmini yüksek kalorili katı gıda yerine sıvıyla dolgunlaştırıp, ekstraları yemeyi önlemek, ertesi gün pişmanlık yaşamamak… Tabi ki ertesi gün hafif, başarılı ve mutlu uyanmak… Hafif bayramlar dilerim.