İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, geçtiğimiz günlerde milletvekili aday adaylığından çekildiğini açıklamış, yaptığı açıklamada İYİ Parti oylarının baraj altına düştüğünü kaydetmiş ve temayül yoklamasına ilişkin eleştirilerde bulunmuştu. Çıray'ın sosyal medyadan yaptığı açıklamalar, gündeme oturmuş ve özellikle parti içinde tartışmalar yaratmış, Çıray'ın ikinci bölge birinci sıradan değil, ikinci sıradan aday gösterileceği için bu açıklamaları yaparak, milletvekili adaylığından çekildiğine ilişkin iddialar ortaya atılmıştı. 

"ADAYLIKTAN KENDİ SİTEĞİMLE ÇEKİLDİM"

İYİ Partili Çıray, sosyal medyadan yaptığı paylaşımlara yönelik açıklamada bulunarak, kimseye siteminin olmadığını, herkesi uyarmak istediğini anlattı. Çıray, "Kimseye sitemim yok, ben deneyimli bir siyasetçiyim, girdiği önseçimleri kazanmış bir siyasetçiyim. DYP'sinde önseçime girmiş, 6 binin üzerinde oy kullanılan önseçimde birinci olmuştum ve beni listeye dahi koymamışlardı, o zaman da bu konuda bir basın açıklaması düzenlemedim, açıklama yapmadım. Bunlara tenezzül etmem. Ben zaten milletvekili adaylığından kendi isteğimle çekildim, ilkesel bir karar" dedi. 

"REHAVET ORTADAN KALKMALIYDI, UYARICI OLMAK İSTEDİM"

Çıray açıklamasını şöyle sürdürdü: 

Millet İttifakının ortak adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, onu desteklemek hepimizin görevi, Kılıçdaroğlu kazanmazsa işimiz çok zor. Bizdeki anketlere göre 5 puan fakla Kılıçdaroğlu kazanıyor gözüküyor. O gün gelen bir anket vardı elimde, uyarıcı olmak istedim, partinin rehavete kapılmamasını istedim. Bazı yanlış söylemler var, 'seçilecek aday' gibi... Tabi ki Kılıçdaroğlu kazanacak ama siyasi partilerinde de mecliste ciddi temsili gerekir, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olduktan sonra rahat çalışabilmesi için. İYİ Parti'nin oyları Kılıçdaroğlu'nun parlamentodaki gücünü de etkileyecek Son krizlerde oylara bir takım etkiler olmuş olabilir. 'Nasıl olsa kazanırız' rehavetinin ortadan kalkması gerekiyordu, bu yüzden uyarıcı olmak istedim.

"BEN DENEYİMLİ BİR SİYASETÇİYİM"

"Yaşasın Türkiye' derken de; Türkiye'de bir FETÖ felaketi yaşadık. Bir bölücü kalkışmayla karşılaştık, böyle deneyimlerden geçtikten sonra, tüm siyasi partilerin dikkatini çekmezsem vicdani görevimi yerine getirmemiş olabilirdim, bu konuda da uyarıcı olmak istedim. Bunun dışında kimseye sitemim yok. Ben deneyimli bir siyasetçiyim, sadece parlamentoda siyaset yapmazsınız siyaset yapabilme kapasiteniz varsa. Ben meclis dışında çeşitli mecralarda siyaset yapabileceğimi biliyorum. Şu anda da İYİ Parti Genel Başkanı Başdanışmanıyım, görevimin başındayım, Sayın Genel Başkan beni görevden alıncaya kadar görevime devam edeceğim, çalışacağım.

"KURUCU OLDUĞUMDA MİLLETVEKİLİYDİM"

Ben adaylıktan çekilirken, listeleri görmemiştim. Ben Akşener'in hassasiyet göstereceğini biliyorum ama listeler kesinleşmeden kamuoyunda uyarı yapmayı görevimin gereği addediyorum. Millet İttifakının kuruluşunda, İYİ Partinin kuruluşunda arkadaşlarımla önemli işler yaptık. Ben CHP milletvekiliydim, PM'deydim. O günün şartlarında, aradığımız hukuk devletini yakalayabilmek için yeni bir mücadele gerekiyordu. İYİ Parti'ye geçtim. Ben İYİ Partide kurucu olduğumda milletvekiliydim. Başlangıç itibariyle ne olacağı belli olmayan, belki siyasi hayatımızı sonlandıracak bir maceraydı ama ülkenin buna ihtiyacı vardı. MHP, AK Parti ile birlik olunca CHP tek başına kalmıştı. Merkez sağ siyasi partiye ihtiyaç vardı. Ben de devlet adamı olmanın gereği olarak kendim için şeref kabul ettim. Bütün arkadaşlarımızla partiyi bugünlere getirdik. Bu kadar emek varken, Türkiye'de başarı sınırına gelmişken hata yapma şansınız yok.

"TESTİ KIRILMADAN KONUŞTUM"

Ben 99 önseçimlerinde 40 arkadaşımla önseçimde birinci oldum, liste birinci sıralarından çıkartıldık ve DYP darbe aldı, baraj altında kalmaya giden süreç yaşadı. Bunlar olmasın istiyorum. Bunları söylemeyip karnımızdan konuşup, testi kırıldıktan sonra konuşursak bize 'neredeydin sen' dersiniz.

"GENEL BAŞKAN BANA GÜVENCE VERMİŞTİ"

Temayül yoklamasında, ortada bir şey yokken, ben yoklamanın sağlıklı olmayacağını Genel Başkana söyledim ama ortada liste yokken de konuşmanın anlamı yok ancak hissiyatlarımız var. Zaten benim problemim yoktu ki, ben Başdanışmandım. Başdanışman zaten seçilemeyecek yere konmaz. Genel Başkan beni başdanışman atarken bana güvence vermişti, 'sen tek başdanışmanım olacaksın, siyasi kazalardan seni korumak da benim görevim' demişti. Benim derdim mevki makam değil. Ben önemli görevler yürüttüm. Benim mevki makam problemim yok, ben bunun peşinde olsaydım gideceğim yer İYİ Parti değil AK Parti olurdu. Bunlar çirkin yorumlar. Niyetim tamamen doğrudur, tavrım devlet insanı tavrıdır. Türkiye zaten 21 yıldır bu siyasi iktidarı sırtında taşımaktan yorgundur. FETÖ'nün tekrar canlanmasını Türkiye asla kabul edemez. 

"KAFAMIN ARKASINDA PLAN, PROJE YOK"

Böyle bir anket çalışması var. Masadaki krizden sonra yapılan çalışmaların düzeltilme imkanı açıktır. Ben doktorum, doğru teşhis koymazsanız tedaviniz doğru olmaz. Hiçbir kastım, kafamın arkasında plan proje yoktur. Yüzdük kuyruğuna geldik, ittifak olarak bizler hassas davranmalı, toplumun sinir uçlarına dokunmadan, umut siyasetiyle bu işi başarmalıyız. Her siyasi partini  handikabı Cumhurbaşkanının handikabı olabilir.

"BEN ORTAYA BİR HEDEF KOYUYORUM"

Daha önce bana gelen anketlede; 15 bandıydak. Ben bir hedefi ortaya koydum, süreç bittiğinde çok üstünde olacağımızı biliyorum. Benim şaşkınlığım yandaş medyanın bana karşı itibar operasyonu başlatması. Bunu bir soru işareti olarak kamuoyunun gündemine koyuyorum. 

"DEVLETTE GÖREV YAPACAK ÇOK YER VAR"

Temayül yoklamasına uyulmadı ki Adana'da liste birincisi üçüncü oldu, Antalya'da liste başları değiştirildi, Aydın'da değiştirildi. Yani temayül yoklaması değiştirilmeyecekti deniliyorsa bu kötü niyetli bir iştir. Devlette görev yapılacak çok yer var, bunu Kılıçdaroğlu da bilir, biz de biliriz. Akşener de Kılıçdaroğlu da devletten gelir, devletin içinde öyle görevler vardı ki siyasette olmaktan çok daha iyi yerlere gelirsiniz.