Hamza Dağ'dan kentsel dönüşüm müjdesi: İzmir'e özel kanun hazırlanıyor!

AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ GÜNDEME BAKIŞ'a özel açıklamalarda bulundu. İzmir'de arka arkaya yaşanan depremler ve İzmirlilerin tedirginliği üzerine, "Deprem bizim hatıralarımızda taze. İzmir için hazırlıklı olduğumuzu söyleyemeyiz. Yapmamız gereken işler çok, bir an önce yol almamız gerekiyor" değerlendirmesi yapan Dağ, kentin planlarının yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Dağ, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), depreme hazırlık çalışmalarının sorulması üzerine ise; "Büyükşehir'in çalışmalarını konuşmaya gerek yok, çünkü çalışma yaptıklarını kendileri iddia ediyorlar, çalışma yapmıyorlar. En son daire başkanlığını da kapattılar. Depremle ilgili kendilerinin bir derdi, tasası var mı, ondan da emin değilim açıkçası. Ben 2 yerde kentsel dönüşüm yapıyoruz dedikleri inşaatları biliyorum. Bunlardan biri Emrez Mahallesi, diğeri Örnekköy. İkisinde de işler yürümüyor. Örnekköy'de zaten demir ve betonla ilgili ortaya çıkan işler oldu. Emrez Mahallesi'nde temel atılalı 1 seneyi geçti, iş hala temelde duruyor. İzmir ise yüzde 70'inin dönüşmesi gereken bir şehir ve bu konuda hızlı hareket etmemiz lazım" yanıtını verdi.

İzmir için özel bir kanun düzenlemesi yapıldığının müjdesini veren Dağ, "Bizim bu konuda bir kanun düzenlemesi çalışmamız var. İzmir için özel bir çalışma. Daha önce İstanbul örneği var. Kamu binalarının dönüşümü, bu dönüşümü de sadece Hazine ile değil, Dünya Bankası ve dünyanın değişik kredi sunan kurumlarında 2 yıl ödemesiz, uzun vadeli kredi sunan bir çalışma. İstanbul'da 2007'de başladı, şu anda yüzde 93'ü tamamlandı" ifadelerini kullandı.

Okullar ve kamu kurumlarının dönüşümü yapılacak. Önce okulları alacağız, kanuni çalışmayı yaptık, meclise önümüzdeki günlerde göndereceğiz. Bizzat takip ettiğim bir iş, milletvekili olmadığım için kanun teklifini imzalayamayacağım ama kanuni düzenlemenin bizzat takipçisiyiz. İnşallah onu yaptıktan sonra, İZMEB diye İzmir Valiliği'ne ait böyle bir yer oluşturacağız. Depreme dayanıksız olan kamu binalarının dönüşümünü sağlayacağız.

Proje çalışma sistemi tip proje değil, alan proje. İstanbul'da çok başarılı işler yapmışlar, biz bunu İzmir'de kamu binaları nezdinde yapacağız. Diğer taraftaki işler, öyle çağrı yapmakla olacak işler değil. Merkezi yönetimin de yapacağı işler var ama yerel yönetimin yapması gerekenler var. İmar çalışması yapsanız, bu işi yerel yönetimle birlikte yapmanız gerekiyor. Mevcut, yerinde dönüşüm bir yere kadar yapabilirsiniz, hepsini yerinde dönüşüm yapmanızın imkanı yok.

Bizim depremde yıkılan binaların hepsini yerinde yapmamız çok mümkün değildi. Şehir Hastanesi'nin orada 5 bin tane konut yaptık. Dönüşümü hem yerinde hem de rezerv alan dediğimiz yerlerde yapmak lazım. Rezerv alan da düşünmek lazım. Ben düşünüyorum; Çiğli'den başlayarak Menemen'e, Aliağa'ya kadar; diğer tarafta Gaziemir'den başlayıp Menderes civarı, Torbalı ve kısmen de Kemalpaşa tarafında yeni alanlar, yeni şehir merkezleri oluşturmamız lazım. Bunun planlamasını da şimdiden yapıp, bir kısmını belediye imkanlarıyla, sosyal konut olacak ve şehrin içinden oraya taşınacak şekilde yapmalıyız.

Hazine arazisi yapmak en iyisi ve ekstra avantaj. Vatandaş için de avantaj. Raylı sistem planlamasının da yapılması gerekiyor. Şu an yaparsınız yapamazsınız ama 10 - 15 yıl sonra başka bir belediye başkanı gelir ve yapar onu. Devlet hayatında 10 yıllar, 15 yıllar çok uzun süreler değil. Planlamasını şimdiden yapmak lazım. Biz bunu 15 yıl önce yapmış olsaydık, şu anda mesafe katetmiştik. Bir yerinden başlamak gerekiyor ama başlanmadığı gibi; böyle bir dert, tasa var mı emin değilim. Kenti açmalıyız. Kenti açtığınız zaman yerinde dönüşüm de yapmış olacaksınız. Belediye imkanlarıyla konut yaptınız diyelim; KİPTAŞ tarzı ya da TOKİ tarzı bir şey yaptınız, orada konut verecek olduğunuz kişilere 3 ya da 5 yıl İzmir'de asgari ikamet etme şartı da konulabilir. Dışarıdan gelen göç değil, içeridekini dışarıya alma şeklinde olmalı.

Sadece Hazine arazisinden bahsetmiyorum, ben burada planlamadan bahsediyorum. Biz belediyeyi kazanırsak yaparız, bunu belediyenin yapması lazım. 100 binlik planları biz yaptığımızda, her seferinde dava açılıyor. Belediyenin bu konuda şehrin planını yapması lazım. Düzenli şehirler var Türkiye'de, oralara gidip baktığınızda, bir belediye başkanı 20 - 25 sene önce planlama yapmış. Şehrin planını yapmış, planlara raylı sistemi de koymuş ama yapamamış adam, ömrü yetmemiş. Başka biri gelmiş, başka biri yapmış. İzmir'de bu yok, bununla ilgili bir durum da yok ortada. Bunu yapmak için para da gerekmiyor.

İBB Başkanı Tunç Soyer'in "Engelleniyoruz" ve "Projelerimiz bekletiliyor" çıkışlarının sorulması üzerine Dağ, "Bu konuda en son söz söyleyecek kişiyiz. Tunç Bey'in 3-4 defa teşekkür ettiği biriyim. Bugüne kadar Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçe başkanlarının kaç tane işini çözdük. Hiçbiri de bugüne kadar gelip, 'Ya şu konuda Ankara'ya gidelim' diyerek yapılan işler değildi. Ya doğrudan bana söyledikleri işler ya da dolaylı olarak grup başkanvekillerimiz, il başkanımız vasıtasıyla ilettikleri işler. Buca metrosundan, Çiğli tramvayı borçlanmasına, Narlıdere metrosu borçlanmasına kadar, Yeşillik Caddesi'ne kadar..." yanıtını verdi.

Deprem gelmeden önce plan ve dönüşüm çalışmalarının yapılması gerektiğini belirten Dağ, "İzmir'i bilen, kentsel dönüşümü bilen, şehirleşmeyi bilen biri 'Bu şehri ben nereye kadar büyütebilirim' diye düşünür. Bu büyütme, şehrin içini rahatlatmaktır. Yerinde yine dönüşüme devam edeceksin, mahalle kültürünü devam ettireceksin. Karabağlar'daki Karabağlar'da kalacak. Çıkmak isteyen bir kısmı çıkacak ve orayı rahat planlayacaksın. Biz, deprem bölgesinde rezerv alanları yapıyoruz, bunun yanı sıra 'Ben zemin artı 5 kata razıyım' diyen kişilere, yerinde inşaat yapma imkanı da veriyoruz. Mesele bu zaten. Deprem gelmeden, Allah korusun gelmiş gibi düşünüp planlama yapacağız" diye konuştu.

Yerel ve genel iktidarın bu işi birlikte yapması gerektiğinin altını çizen Genel Başkan Yardımcısı Dağ, "Yerel yönetim olmadan, işin içine girmeden istediğiniz neticeyi alabilmeniz mümkün değil. Kısmen bir şey yaparsınız, bizim deprem konutlarında yaptığımız gibi. Ancak bu iş bir ve beraber yapılır. Biri 1 adım atayım derken; öbürü buna hiç inanmıyorsa, hiç inanmayan bir zihin yapısı olduğunda, biraz mesafe alırsınız ama istediğiniz neticeyi alamazsınız. İzmir'in yüzde 70'i - 80'i düzenli olsa ve yüzde 20'sinde sorun olsa; bunu hükümet gücüyle yaparsın ama bizim daha ciddi, büyük bir sorunumuz var ve bu sorun birlikte çözülebilir" ifadelerini kullandı.

Tüm siyasi partilerde yerel seçimlere yönelik hazırlıklar sürerken, İzmir'de AK Parti'nin İBB Başkan Adaylı için teşkilatta isminin ön plana çıktığı hatırlatılan Dağ, "Ben 1996 yılında İzmir'e geldim ve İzmir'de ilk yaşadığım yer; Buca Evka 1 yolu. Sonra Yıldız Mahallesi, Kozağaç, Gümüşpala ve 3 yıldır da Yeni Girne'de yaşıyorum. Siyasete de, AK Parti Gençlik Kolları'nda başladık. 12 yıl milletvekilliği yaptık, 2017'den beri de Genel Başkan Yardımcılığı yapıyoruz. 2 dönem AR-GE Başkanlığı, 2 dönemdir de Tanıtım ve Medya Başkanlığı. Bu da çok kritik bir görev, her siyasi partide de böyledir. Kampanyayı yöneten birimin başındasınız, kampanyayı yönetmeniz lazım. 2023 seçimlerinin AK Parti kampanyasını yönetmek bize nasip oldu, 2024 seçimlerinden de Cumhurbaşkanımızın en son verdiği görevle de bunu yapmamız gerekiyor" dedi.

Dağ, Tanıtım ve Medya Başkanlığı'ndan, seçim kampanyalarını yürütmekten zevk aldığını aktararak, "Ben bu işten çok zevk aldığım için çok iyi bir kampanya yaptığımızı düşünüyorum. Her şekliyle, Cumhuriyet tarihin en kritik seçimlerinde, en iyi kampanyayı yaptığımızı düşünüyorum. Bazen en iyi kampanyayı yaparsınız, sonuç alamazsınız; bazen çok kötü yaparsınız sonuç alırsınız. Yani sonuç almak da tabi ki önemli. Biz de sonuç aldık. Muhalif basının yüzde 55 - 60'larda uçtuğu bir zamanda, şükürler olsun netice almak nasip oldu. Dolayısıyla önümüzdeki seçimde de şahsen böyle bir kritik görevim var. Ben bu görevimi en iyi şekilde yapmak istiyorum" diye konuştu.

Dağ, yerel yönetimlere ilişkin bir talebi olmadığını anlatarak, "İBB Başkanlığı konusunda bir talebim yok direkt olarak. Sahada olmayı seviyoruz, sahada olmaktan mutlu oluyoruz ama İBB Başkanlığı ile alakalı şu anda bir talebim yok. Partimizin sistemi belli, temayülü yapar Cumhurbaşkanımız, anketler yapılır, çalışmalar yapılır. Ona göre de bir değerlendirme durumu önümüzdeki dönemde olur" açıklamasında bulundu.

Teşkilattaki beklentinin sorulması üzerine konuşan Dağ, "Bizi bu konuda mutlu eden en önemli şey; 4 dönem milletvekilliği yapmak, bir siyasi partide herkese nasip olmaz. 4 dönem milletvekilliği yapan biri mutlaka yıpranır. Uzun süre milletvekilliği yapıp, hala insanların kalbinde, gönlünde olmak bize mutluluk verir. Buna da layık olmaya çalışırız" dedi.

Dağ, "Cumhurbaşkanımız bu görevi size tevdi ederse kabul eder misiniz" sorusuna ise, "Tabi ki biz her türlü görevi yapmaya hazır oluruz" yanıtını verdi.

Soyer'in "Körfeze 6 tane feribot alımı yapacağız, Cumhurbaşkanından hala onay bekliyoruz" sözlerinin sorulması üzerine ise Dağ, "Göndersin bize bakarız. Yani bunları basında konuşmasına gerek yok, göndermedi ki bugüne kadar. Gönderdiğinde bakarız tabi ki. Bununla alakalı bana bir şey gelmedi. Bazen arkadaşlar 'Biz gönderdik, her türlü onaylasın Ankara' diye bakıyorlar. Ankara'daki bürokratlar evrak inceliyor. Evrakları tamam ise; herhangi bir problem yoksa biz zaten gereğini yaparız" yanıtını verdi.

Hale Halime Erdoğan-GÜNDEME BAKIŞ

0 Yorum

Yorum Gönder

300 X 250 Reklam Alanı

Puan Durumu

300 X 250 Reklam Alanı