• Anasayfa
  • Gündem
  • Deprembilimci Prof Dr Görür Gündeme Bakış için İzmir'i masaya yatırdı: Fay kötü yerden geçiyor!

Deprembilimci Prof Dr Görür Gündeme Bakış için İzmir'i masaya yatırdı: Fay kötü yerden geçiyor!


Deprembilimci Prof Dr Naci Görür Ege Denizi'nin gerçek bir deprem denizi olduğunu kaydederek, İzmir'in depremselliğine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Deprembilimci Prof Dr Görür Gündeme Bakış için İzmir'i masaya yatırdı: Fay kötü yerden geçiyor!

Deprembilimci Prof. Dr. Naci Görür, İzmir'e yönelik çarpıcı açıklamalarda bulunarak, merak edilen soruları yanıtladı. 

Halk arasında yaygın olan, "Küçük depremler fay hattındaki enerjiyi boşaltır ve büyük depremi önler" algısının gerçekle bağdaşmadığını anlatan Prof. Dr. Görür, "5 büyüklüğü ve 6 büyüklüğü arasında deprem arasında 32 kat fark vardır, katlanarak büyür. 5 büyüklüğü ile 7 büyüklüğü arasında 32 çarpı 32 fark vardır. Siz 7 büyüklüğünde bir depremin enerjisini 4 - 5 büyüklüğündeki depremlerle boşaltmaya kalkarsanız binlerce deprem oluşturmalısınız. Öyle bir şey yok" açıklamasında bulundu. 

"İZMİR'DE FAY KUZEY - GÜNEY YÖNÜNDE GERİLİYOR"
Ege Denizi'nde neden çok sayıda deprem meydana geldiğini vurgulayan Görür, "Ege'de çok deprem oluyor, bunun sebebi Girit Adası ile Kıbrıs Adası arasında bir dalma batma zonu vardır. Afrika levhasından Anadolu levhasının altına dalıyor. Bu daldığı sınıra dalma batma sınırı deriz. Bu sınır dünyada en fazla depremlerin olduğu sınırdır. Kuzey Anadolu fayında en büyük, tehlikeli depremler oluyor, çünkü Kuzey Anadolu fayı Anadolu levhası ile Avrasya levhasının sınırıdır. Doğu Anadolu fayında büyük depremler oldu, neden; Arap levhası ile Anadolu levhasının sınırıdır. Güneydeki Girit - Kıbrıs arasındaki dalma batma zonu Afrika ve Anadolu levhasının sınırıdır. Bu dalma batmaya bağlı olarak Ege ve İzmir'de fay, kuzey - güney yönünde geriliyor. Bu gerilme demek, mengeneye koyun bir metali çekin, uzar ve çatlaklar, kırıklar oluşur. Biz onlara graben deriz. Gediz, Büyük ve Küçük Menderes grabeni... Bunlar kenarları faylarla çevrili çukur alanlar. Her grabenin içinden de nehir akar" ifadelerini kullandı. 

"EGE DENİZİ DEPREM DENİZİDİR" 
İzmir'in deprem üretecek çok sayıda unsura maruz kaldığını kaydeden Görür, "Bizim coğrafyamız gereği İzmir yöresi ve Ege Denizi gerçekten bir deprem denizidir. Her an orada deprem olabilir. İrili ufaklı depremler olur, çoğu da küçük depremlerdir. İzmir'in şansızlığı deprem üreten odaklar çok fazla İzmir'de. 13 tane fay var, bunların her biri deprem üretecek kaynak. Ne zaman geçecekler faaliyete bilmiyoruz. Tespit edilmeye çalışılıyor" dedi. 

FAY KÖTÜ YERDEN GEÇİYOR
İzmir'de geçmiş yıllarda oluşan depremlere ilişkin bilgi veren Görür, "1909'da 6 büyüklüğünde Foça depremi, 1928'de 6,5 büyüklüğünde Torbalı depremi, 1939'da 6,6 Dikili depremi, 1949'da 6,6 Karaburun depremi, 1959'da 5 büyüklüğünde yine Karaburun, 1966'da 4,8 Menemen, 1969 5,9 Karaburun, 2003'te 5,6 Urla... Böyle gidiyor. Dikkat ederseniz genelde 6 büyüklüğünde. Bunun sebebi buradaki fayların kısa olmaları ama Gediz grabeninin güney fayı yani İzmir fayı uzun. O eğer deprem üretirse, kötü yerden de geçiyor, 7'nin üzerinde deprem üretir. O zaman İzmir için çok büyük sıkıntı olur. İzmir'in bu gerçekliğini bilerek, bizim bütün gücümüzle, yerel yönetimle, merkezi yönetimle İzmir'i depreme dirençli hale getirmeliyiz" diye konuştu. 

"EV HANIMLARI ÖĞRENSİN"
Ev hanımlarına seslenen Görür, "İzmir'de ev hanımları deprem olduğu zaman suyun vanası, doğalgaz şalteri nerede, nasıl kapatılır. Evinde yangın tüpü var mı, bunları öğrensinler. Yangın çıkarsa ne yapmaları gerektiğini öğrensinler" dedi. 

"ÇELİK DOĞRU BİR TERCİH"
Depreme dayanıklılık açısından çelik yapının doğru bir tercih olduğunu belirten Prof. Dr. Görür, "Çelik son derece doğrudur, tercih edilmelidir. Dünyanın birçok ülkesinde çelik inşaat yapılır. Tabi çelik inşaatların bedel boyutu var. Bizde de rant hastalığı var, ne kadar yüksek olursa o kadar çok kazanırım diye düşünülüyor herhalde" ifadelerini kullandı. 

"HER GÖRDÜĞÜNÜZ KAYALIK SAĞLAM ZEMİN DEĞİL"
Kayalık zeminlere yönelik de açıklamada bulunan Görür, "Sağlam zemin neredeyse onu tercih etmek doğru. Eğer bir kent aşırı plansız gitmediyse gelişimini buna yönelik sağlamak lazım. Tabi ki tüm yamaçlar da sağlıklı değil, dağlık arazilerden de faylar geçiyor. Bilinçsiz olarak oralara da gitmemek lazım. Yani her gördüğünüz kayalık alan sağlam demek değildir. Sağlam zemin üzerinde sağlam bina yapmazsanız daha çok ölüm olur. Yani sağlam zeminde zayıf bina yaparsan daha fazla can kaybı verirsin. Belki şaşıracaksanız ama çürük zeminde çürük bina yapsanız daha az ölüm olur. Buna da dikkat etmek lazım" diye konuştu. 

Benzer Haberler

176 Yorum

Yorum Gönder

300 X 250 Reklam Alanı

En Çok Okunan Haberler

Puan Durumu

300 X 250 Reklam Alanı